25 Ağustos 2014 Pazartesi

"Demir Kral-Julia Kagawa" Kitap Yorumu



Kitap Adı: Demir Kral
Özgün Adı: The Iron  King
Seri Adı: Demir Periler (#1)
Kitap Yazarı: Julia Kagawa
Çevirmen Adı: Meltem Uzun
Sayfa Sayısı: 411
Yayınevi: Pegasus Yayınları


Arka Kapak

MEGAN CHASE'İN GİZEMLİ
BİR KADERİ VAR.

HAYALİNİ BİLE KURAMAYACAĞI
EFSANEVİ KARAKTERLER VE
FANTASTİK MACERALARLA DOLU
BİR KADER
Evde ve okulda çevresine uyum sağlayamayan Meghan on altıncı yaş gününde hayatında bir terslik olduğunu hisseder. Karanlık bir yabancı onu izlemeye ve muzip dostu aşırı korumacı davranmaya başlamıştır.Ancak gerçek, bütün tahminlerin ötesindedir; genç kız, efsanevi bir peri kralının kızı ve ölümcül bir savaşın en önemli piyonudur. 

Bu gerçekle yüzleşen Meghan, kardeşini perilerin elinden kurtarmak, hiçbir perinin yüzleşemeyeceği gizemli bir canavarı durdurmak ve doğuştan hakkı olan güçleri yönetmek için ne kadar ileri gidebileceğine kendi bile şaşıracaktır.

Bu macerada ona tuhaf bir ekip eşlik edecektir; en yakın dosto,fazlasıyla ilgili ve şakacı Puck; sürekli ortadan kaybolan kedi Grimalkin... Ve yasak aşkın vücut bulmuş hali, soğuk kalpli Prens Ash.

On altı yaş; kızların prensese dönüştüğü, gerçek aşkı bulduğu, yıldızların onun için parladığı ve yakışıklı prensin onu günbatımına taşıdığı o özel yaş...
                                                               Benim için öyle olacağını hiç sanmıyorum.
                                                               On altıncı ya günümde kardeşim kaçırıldı.
                                                                            Periler tarafından...
                                                                                      &
                                                                             Onu geri alacağım.


Benim Yorumum
  Öncelikle belirteyim ki kitabı okuyalı asır oldu. İkinci kitabı (Demir Kız) bitirmeden ilk kitabın yorumunu yapıyım dedim. Yoksa saçma sapan bişi yapıp Demir Kız'dan sonra ilk kitabı yorumlayacaktım. Şimdi kitaba geçelim.
  Ya da bir saniye. Önce ufak bir uyarı. Ufak tefek spoilderler içeriyor. İlk 60-70 sayfa içinde öğreneceğiniz şeyler bunlar. Ama yine de ben uyarayım...
  
  Kardeşim kaçırıldı. Periler tarafından....
  Fantastik, değişik değişik, mantıksız şeylerin olacağının sinyali baştan veriliyor zaten.-Ki fantastik bir kitaptan da çok normal şeyler beklenemez. Ama en azından Olurolmaz'a gidiş nedeniz mantıklı olsaydı ya. 
   Megan Chase kardeşini kurtarmak için Olurolmaz adında başka bir boyuta (en uygun kelime bu olur galiba) geçiyor. Meghan'ın kardeşi kaçırıldı yazıyor, ama kitapta 67. sayfaya kadar ne olduğunu anlayamıyoruz. Çünkü Meghan'ın kardeşi Ethan'ın yerine bir şekil değiştiren geçmiş ve Ethan'ı perilerin dünyasına postalamış. Yani aslında Maghan'ın evindeki bir canavar.
  Robbie yani Puck, (Meghan'ın en yakın arkadaşı) şekil değiştirenden kurtulması için yöntemler sunuyor. Neden demeyin büyük spoildere girer ve ben sadece küçük spoilderlerle ilgili uyarıda bulundum. 
  Her neyse Puck'ın sunduğu öneriler; Şekil değiştireni ölümüne dövmek -çığlıları  şekil değiştirinin ailesine ulaşacak ve ailesi de onu geri almak için gelecekler, bu sayede de Ethan eve geri dönücek- diğeri ise; onu fırına atıp pişirmek. Ama Meghan bunları yapmayı reddedip Olurolmaz'a gidiyor. Saçmalığın daniskası. Yazarın çok daha iyi bir giriş yapasını beklerdim bu konuda. 
  Sonuç olarak bir yolculuğa çıkıyor ve bol bol macera yaşıyorlar. Kitap aşktan daha çok macera kitabı bu arada belirteyim. Ki Ash ne kadar azsa kitap o kadar iyi demek benim için. Kitabın tamamını Meghan anlatıyor. Kıza aptal da diyemem zeki de. İkisi arasında bir şey. Okurken sizi bunalıma götürmez.

   Bir de arka kapakta yasak aşkın vücut bulmuş hali Prens Ash falan diyor ya öyle çok umutlanmayın. Hiçte etrafta Ash! Ash! diye koşup fangirllük yapmadım, ben daha çok (hele ikinci kitapta bir görün beni) Puck!Puck!Puck! diye geziyordum. (Bunu da yazarken bir garip oldu. P-U-C-K kendimi ördekle konuşuyormuş gibi hissettim ne alaka sormayın. Sanırım Duffy Duck'la alakalı.)

   Her neyse. Kitap genel olarak hoşuma gitti. Ash'i hiç sevmiyorum ama nefret ediyorum da denilemez. Fakat Puck? Devasa boyutta bir post yazabilirim ona. 
   Konuyu yeniden kitaba çevirisek; O başlangıç olmasa tam 5/4'lük kitap. Hele finali. Finali dehşetti. Kitaba başlarken olayların buralara çekileceğini tahmin etmemiştim ama yinede bu kadar iyi noktayı örten kötü noktalar var. 
   İçinde bir sürü mitolojik yaratık var ve hepsinin sayfa altlarında açıklaması yapılmış. İki kitapta toplam yirmi altı tane kelime not almışım kenara. Hepsininde açıklaması vardı kitapta, ki bu bence çok iyi olmuş. Yine kitapta ara ara, ufak tefek saçmalıklar vardı ama o kadar da göze batıp rahatsız eden şeyler yoktu.
    
     Son olarak Julia Kagawa'nın karakter çizimleri için bir link:
     http://juliekagawa.com/wordpress/?page_id=109




9 yorum:

  1. ya bu pegasusun kapakları da ne güzel oluyo yaaa. şimdiii saatta 50 sayfadan kaç günde bitti kiii bu kitaap :) okumayım temams :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cidden söylediğin gibi pegasusun kapakları çok iyi oluyor. :)

      Sil
  2. son yazımda gördün di mi kendiniiiiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. görmezmiyimmmm. Sevinçten dört köşe oldum görünce :))

      Sil
  3. son yazımı gördün müüüüü amaaaağğğ :)

    YanıtlaSil
  4. kiera cass yazdım yaneee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gördüm gördüm. Eve geleli çok olmadı daha anca geçebildim bilgisayar başına. Hemen okudum yeni yazılarını :))

      Sil
  5. Ahahaha Duffu Duck. Ayy cidden Puck😍😍

    YanıtlaSil

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...