24 Haziran 2014 Salı

"Gölge Öpücük-RICHELLE MEAD" Kitap Yorumu




Kitap Adı: Gölge Öpücük
Özgün Adı:  Shadow Kiss
Seri Adı: Vampir Akademisi Serisi
Kitap Yazarı: Richelle Mead
Sayfa Sayısı: 428
Çevirmen:  Yeliz Üslü
Yayınevi: Artemis Yayınları




Arka Kapak


          St. Vladimir Akademisi'nde bahar dönemiydi. Rose Hattaway'in mezuniyeti yaklaşmıştı. Ancak Mason'ın ölümünden beri toparlanamamıştı Rose. Geçmiş hesaplar yakasını bırakmıyor ve bu durum derslerine konsantre olmasını engelliyordu. Dahası, en yakın arkadaşı Lissa'yla ilgili korkunç ve önlenemez düşler görüyordu.

         Fakat hepsinden önemli bir şey vardı. Rose aşıktı! Hem de hocası Dimitri'ye… Bu seferki gelip geçici bir şey de değil, düpedüz aşktı. Peşindeki Strigoiler'in saldırısıyla ortalık karışacaktı. Rose, hayatını değiştirecek bir yol ayrımındaydı. Ya en yakın arkadaşını koruyacak ya da aşkın peşinden gidecekti.

Vampir Akademisi'nde hiç olmadığı kadar korkunç ve karmaşık bir ders yılına hazır olun! 




Benim Yorumum


          Öncelikle yorumum neden bu kadar gecikti? İlk nedenim gerçekten zorlandığım sınavlarım ikincisi üşengeçliğim ve her zamanki gibi uyku ihtiyacımın ağır basması. Bunun için gerçekten özür dilerim :DD

               Hemen uyarıyım bolca spoilderli bir yorum olacak. Çünkü gerçekten spoildersiz nasıl bu kitabın yorumunu yaparım bilmiyorum. Yaparsamda -ki biraz sonra yapacağım gibi- gerçekten kısa olur :DD. Bu yüzden ağır spoilder yemek istiyorsanız veya kitabı okumayanlara ısrarla anlatmayacaksanız spoilderli kısımları okumanızda hiç bir sorun yok :DDD
      

 Spoildersiz kısım:

               İlk olarak "Heyecandan ölüyorum" dedirttirecek bir kitap olduğunu söylemem. Ama akıcıydı. Güzeldi. Richelle yine mükemmel bir iş çıkartmıştı. 

              Görmek istediğim karakterleri gösteriği için bolca teşekkür Ric'e.
              
              Ve kitabı alıp duvara fırlatmama neden olan bir son hazırladığı için de ayriyeten teşekkür ediyorum. O nasıl bir son ya insaf be kadın bu yapılır mı???

             Lissa'yı zaten serinin başından beri sevmiyordum ama bu kitapta iyice sinir oldum. O iyilik meleği hallerini gerçekten sevmiyorum ve aslında Rose'yi düşünüyormuş gibi görünse de -ki zaten düşünüyor ama kendince zaten mantıklı olan bu da neyse siz anladınız :DDD- sadece Rose'nin onun görmesine izin veridi kadarını düşündüğünü düşünüyorum. İnsan bi arkadaşının yüzünün ardındakileri de görmeye çalışır illa söylemesi mi lazım!! Sen git orada aşkını yaşa Rose senin Christian'la ne kadar mutlu olduğunu görsün. Oldu canım!!!

             Sanırım Lissa'ya fazla atar yaptım ama gerçekten sevmiyorum o kızı. 

              Sonraa Dimitri!! Aşırı romantik erkeğimiz Rose'nin üstüne titriyor bir değer biliyor falan böyle çok güzel :DDD Gerçi Dimitri'yi de çok sevmiyorum ama bu kitapta içim ısındı :DD Ama hala team Adrian'cıyım :DDD 

            Neyse uzun lafın kısası okuyun. Ben spoilderli bölüme geçiyorum :DDD En başta ki uyarıyı dikkate alın lütfen.

               

Spoilderli Bölüm
Yeniden ufak bir uyarı yapıyım. Eğer Spoider yiyince kitabın tüm heyecanı kaçar ve okumak istemeyenlerdenseniz cidden post'un bu kısmından uzak durun. 
Eh... Benden günah gitti :DD

             Mason ölmesine rağmen hala kitapta inşallah diğer kitaplarda da olacak :DD Çünkü gerçekten Mason'u seviyorum. 

             Rose'nin mezun olmasına birkaç ay kaldı ve "Alan Deneyimi" adlı son sınavlarına giriyorlar. Bu sınavda ger dampir bir Moroi'ye veriliyor ve sözde Strigoiler (eğitmenler Strigoi kılığına giriyor) bizim Moroi'lere saldırıp dampirleri tehlike karşısında yapmaları gerekenler konusunda ellerinden geldiğince eğitiyorlar. 

            Ancak Lissa ve Rose kısmında bir sorun var. Çünkü alan deneyiminde Lissa'nın gardiyanı Rose değil Eddie. Rose Chritian'ın gardiyanı olarak veriliyor. Rose buna karşı çıkıyor. Ancak eğitmenler onun Christian'ın gardiyanı olması konusunda ısrarcılardır. 

          Rose'nin alan deneyimindeki ilk tehlikesi Stan'ın Christian'a saldırmasıdır. Ancak saldırı sırasında garip bir şey olur. Rose Mason'u görür. (Aslında kitabın başında da gördü yani bu ikinci seferi) Gördükleri karşısında donup kalır ve Christian'ı koruyamaz. Rose, Christian'ıbilerek korumadığıyla suçlanır. Nedenini anlattığında ise deli mualmelesi görür. 

          Aslında buralar gerçekten önemsiz detaylar. Asıl kısım şimdi başlıyorr :DDd

         Rose "Gölge Öpücüğünü" aldığı için etrafında ölüm yaşandıkça diğer dünya ile arasındaki bağ güçleniyor ve ruhları görmeye başlıyor.

         Victor'u hatırlıyorsunuzdur. Lissa'yı kendi emelleri için kullanan kitaptaki kötü adam. İşte onun mahkemesi var. Evet daha içeri tıkılmadı pislik adam. Rose, Lissa, Eddie, Christian, Dimitri, adını hatırlamadığım bir eğitmen ve Adrian Kraliyet Saray'ına mahkeme için giderler. Koruyucu kalkanın -hani Akademilerin etrafındaki Moroi'lerin yaptığı kalkan- giderken üç-beş ruh başına üşüşür ancak dönüş yolunda tüm ruhlar gelir ve çığlık atmaya başlar.  Ve bayılır.

        Bunun nedenini sorduklarında Rose gerçekler anlatır ancak kimse ona inanmaz.  
        Akademi de Mason'u görmeye devam etmektedir. Bunun nedeninin zayıflayan kalkan olduğu Rose'nin bir teorisidir ve geçek çıkar.

         Zayıflayan kalkan sayesinde Strigoiler akademiye saldırır. Strigoiler oldukça kalabalık bir gruptur. Akademiden 13 kişiyi kaçırırlar. Rose Mason'un yardımıyla kaçırıldıkları yeri bulur ancak nasıl bulduğunu Dimitri dışında kimse bilmez. Rose, Rose'nin annesi, Dimitri, eğitimli ve acemi gardiyanların olduğu kalabalık bir grup oluşturulur. 

         Yola çıkarlar ve 13 kişinin 12si kurtarılır.

         Tam çıkarlarken o sayıp sövdüğüm Striogiler Dimitri'y ne yapar tahmin edin. Strigoi. Evet yanlış duymadınız Dimitri Strigoi oldu. Dimitri. Strigoi. Oldu. Dimitri yaaa!!!

         Rose tabii ki bunu da Mason'dan öğrendi. Bunun üzerini onu öldürmek için Akademiden ayrıldı ve yola koyuldu. Evet. Rose. Akademiden. Ayrıldı. Ve bunun için Adrian'ın ona olan hislerini kullanıp ondan para aldı.
        Kitabın sonu ve Adrian böyle kullanıldığı için Ric'e attığım bakışlar;

        

Spoilder Sonu





Hani demiştim ya en başta çok heyecan yoktu diye. Tüm heyecan kitabın sonuna saklanmıştı. Ve bombamsı bir final yapmış Ric. Bizi merakta bıraktığı için çok teşekkür ediyorum ama maalesef Kan Sözü'ne başlamam için önümde okunmayı bekleyen kitaplar var.
       Çoğu kişi 3. kitaptan sonraki kitapların çok daha iyi olduğunu söylüyor umarım bu finalde sonra bir fiyaskoyla karşılaşmam :DDD


        

3 yorum:

  1. Aynı kitapları ve herkesin şu ölüp bittiği esas erkeklerin aksine Adrian , Seth ,Puck gibi karakterleri seviyoruz .iki yıl önceki yazılarına girdim okuyacak kitap ararken,zevkine güveniyorum okumadığım bir kitap bulsam hemen okuyacağım . -Melez Sözleşmeleri yorumundaki anonim .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden mi :DD Çok sevindim :DD Bulduğunda haber verip yorum bırakmayı sakın unutma, merakla bekliyorum düşüncelerini! :DD

      Sil

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...