"Alaska'nın Peşinde-John Green" Kitap Yorumu

Kitap Adı: Alaska'nın Peşinde

Özgün Adı: Looking for Alaska

Kitap Yazarı: John Green

Çevirmen Adı: Banu Talu

Sayfa Sayısı: 320

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Arka Kapak

İlk içki

İlk şaka

İlk dost

İlk aşk

son sözler

    Miles Halter, ünlülerin son sözlerine bayılan, sıradan bir gençtir. Evdeki güvenli hayata katlanamadığından François Rabelais'nin ölmeden hemen önce "Büyük Belki" olarak betimlediği bilinmezliğin ne olduğunu bulabilmek için yatılı okula yazılır. Onu Culver Creek Lisesi'nde aralarında Alaska Young da olmak üzere pek çok şey beklemektedir. Zeki, komik, son derece seksi ama bir o kadar da perişan halde olan Alaska, Miles'i kendi labirentine sürükleyecek ve "Büyük Belki" arayışında ona yol gösterecektir.

Michael L. Printz Ödülü'ne layık görülen Alaska'nın Peşinde, bir hayatın başka bir hayat üzerinde ne kadar kalıcı izler bırakabildiğini muhteşem bir dille anlatıyor. Pek çok ödül sahibi John Green'in bestseller olan bu kitabı, çağdaş kurgu kitaplar arasında çığır açan yepyeni bir ses.

Benim Yorumum

    

     Ya ne denir bilemiyorum. Galiba bu kitaba uygun sıfat yok. En basit kaçanı söyleyeyim; muhteşemdi. Bir John Green eseri. Bu adam, yok yani böyle bir şey. Adamın hayata bakış açısını seviyorum. Hatta sevmek yetmez aşığım. 

    John'un diğer kitabı Aynı Yıldızın Altında ile ufak bir kıyaslama yapacağım. Alaska'nın Peşinde çok çok daha muhteşemdi. Tamam Aynı Yıldızın Altında'nın ayrı bir havası var. Piyasaya bomba gibi düştü falan ama o kitap bombaysa bu füze falandır herhalde. 

    Miles diye bir çocuk var. "Büyük Belki"yi aramak için yatılı bir okul olan  Culver Creek 'e gidiyor. Orada da Albay, Alaska, Takumi tayfasıyla arkadaş oluyor. Okulun en şakacı ve en kural bozan tayfasıyla arkadaş olmak bol miktarda eğlencede getiriyor tabi. 

   Ya şu spoilder işinden cidden nefret ediyorum. "Aman heyecanı kaçmasın" diye az buçuk bir şeyler anlatmak. Burnunuzun ucuna kadar profiterolü getiriyor, koklatıyor,gösteriyor sonra geri çekiyoruz. "Yılın fake kini atanlar kitap yorumlayanlar bence.

   Neyse. Kitap başlıkları önce bir geri sayımla başlıyor. şu kadar gün öncesi. Sonra bir de sonrası var. Şu kadar gün sonrası. Büyük trajedik bir olay var bu önce-sonranın ortasında. Kitabın sonunda ne olacağını bilmeme rağmen cidden üzüldüm. Bu adam böyle yapıyor işte. 

   Bir de karakterlerden bahsetmek istiyorum. Miles'i sevdim. Albay'ı sevdim. Takumi'yi eh işte, biraz uyuz geldi. Alaska'yı en başlarda gerçekten hiç sevmedim. Devamlı arkasından pis kaltak diyip durdum. Kendini gizemli gösterme havaları falan. Ayhh!  Hatırlayınca kitapta ki tüm Alaska isimlerini karalayasım geliyor ama sonradan ısındım kıza. Cidden çok zor zamanlar yaşamış. Fakat yine de fazla sevmiyorum. 

  Bir de kitabın şöyle bir yanı var. Kitaptan her türlü kendinize ait bir şeyler buluyorsunuz. Hiç olmadı bi karakteri çevrenizdeki ne benzetin. Melesa ben Kartal'ı (okul müdürüydü galiba) bizim okulda ki müdür yardımcısına benzettim. Fiziksel özellikleri aynı olmasa bile davranışlarını o kadar benzettim ki benim gözümde Kartal'ın kitaptaki ile alakası yok :D 

   Sonuç olarak OKUYUN! Kesinlikle Aynı Yıldızın Altında'dan çok çok daha güzel. OKUYUN.