6 Eylül 2015 Pazar

"Camlar Şehri-Cassandra Clare" Kitap Yorumu





Kitap Adı: Camlar Şehri (Ölümcül Oyuncaklar #3)
Özgün Adı: City of Glass
Kitap Yazarı: Cassandra Clare
Çevirmen Adı: Selim Yeniçeri
Sayfa Sayısı: 612
Yayınevi: Artemis Yayıncılık


Arka Kapak

Vampirler, kurtadamlar, periler ve gerçek aşk. Solugunuzu kesecek bir gerilim ve heyecan. "Ölümcül Oyuncaklar"da aksiyon tam gaz!

Clary, annesinin ölümüne sebep olan iksirin peşindeydi ve ona ulaşmak için de bir an önce Camlar Şehri'ne gitmesi gerekiyordu. Kendisini sağlam bir ölüm kalım savaşının içinde bulmasıysa an meselesiydi. Kurtadamlar, vampirler ve periler, ortalığı birbirine katmak için Camlar Şehri'nde biraraya gelmişti. Clary'nin tek bir kozu vardı. Sahip olduğu güçler! Fakat bu aynı zamanda büyük bir risk ve sorumluluk demekti. Çünkü ya herkesi kurtaracak ya da her şeyi yok edecekti. 

Clary'nin yolculuğunda ona ihanet ve onur eşlik etti. 
Kah kazandı, kah kaybetti. 
Olsun! 
Camlar Şehri için değerdi! 


Benim Yorumum
   
    Hımm... Nasıl başlamam gerektiğini bilemedim açıkçası. Her zamanki uyarımla gireyim en iyisi. İlk iki kitaptan spoilder içerebilir. Bu arada konuya değinmeyi düşünmüyorum. Ne bileyim bence -çoğu devam kitabında dediğim gibi- her şey spoilder olabilir.

    Daha sonra, kitabı neden bu kadar geç bitirdiğime değinmek istiyorum. En başlarda sıkıldım açıkçası. O yüzden de araya devamlı yeni kitaplar soktum. Bu seriye çoook bayıldığımı söyleyemem. Seveni çok, haklılarda. İyi kitaplar ama ne bileyim pek kanım ısınamadı ya.

   Dediğim gibi en başlarda sıkıldım ama sonra bir açıldı ama ne açılış anlatamam. Bu kitap serideki -şimdilik- favori kitabım. İlk kitabı çok iyi hatırlıyorum da ikincisini pek değil açıkcası. İlk kitabı harbi sevmiştim ya :D 

  Şimdi, ben Clary & Jace ilişkisini pek sevmiyorum açıkçası. Simon'ı da hala sevmiyorum, sevemedim. Isabelle iyi kız severim. Ayy bu arda bu kitapta baya ölüm var ya. Öf. En azından sevdiğim karakterlere bir şey olmadı. Açıkçası ben bu kitaptaki çoğu karakteri sevmiyorum. Ne bileyim, düşünceleri, hareketleri... Her karakterde gözüme batan bir nokta var. 
 Mesela Jace, her şeyi yapabilirim, kendimi feda etmeliyim havalarında falan. Sebebi kaçıncı kitapta hatırlamıyorum o yüzden bir şey demeyeceğim. Zaten önceden söylenen bir şeyse anladınız.
 Ya bu böyle gider, girmiyorum karakter analizine, ama dediğim gibi karakterlerden hoşlandığım sayılı insan var.

 Kitap bol olaylı. Okurken sıkılmıyorsunuz. Zaten olayların çoğu Alicante'de geçiyor ki bence bu iyi bir şey. Açıkçası günümüzde geçen, hani şu dışarıdaki insanlar hayatlarını yaşıyor, kalkıyor işe gidiyor falan filan sen orada fantastik olaylardan Dünya'yı kurtarıyorsun, heh işte o kitapları pek fazla sevemiyorum. Dünya yıkılmış olsun, farklı gezegen olsun, farklı yüzyıl olsun o zaman tamam severim. Ama günümüzde geçen fantastik olaylar ne bileyim işte içime sinmiyor. (Yine konudan kopuyorum :/) Kitabın Alicante'de geçmesi bu yüzden benim için artı yönlerden biri oldu. 

 Bu kitapta Jace & Clary pek gözüme batmadı öyle, ama hala sevmiyorum. Ama ikisinin de haraketleri hala sinir bozucu bence. 

 Bu arada bomba karakterler geliyor haberiniz olsun. 

 Savaşlar, dövüşler, stratejiler bol bol havada uçuşuyor. Ama bazı olaylar harbi bomba ya.

 Açıkçası bir çok soruya cevap veren bir kitap olmuş, tabi belli bir yere kadar. Sonradan tekrar yeni sorular türedi ama cevaplar beni tatmin etti diyebilirim.

 Ve, eğer Clary'nin kendini gösterememesinden, şu yeteneklerinin çoğunlukla soruna yol açmasına sinir olanlar varsa size de müjde. Sizi mutlu eden olaylar olacak, ki beni etti en azından. Sanırım bir ilk defa 'Aferin sana kızım Clary' dedim. 

 Genel olarak güzel bir kitaptı, hatta dediğim gibi seride -şimdiye kadar okuduklarım arasında- en iyisi buydu. 

 Bu arada kitabın anlatımı gayet akıcı. Şimdi başı sıktı mıktı dedim ya karakterlerden. Yanlış anlaşılmasın. 

  Özetle; genel olarak kitabı sevdim. 
 

2 yorum:

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...