Mim!!!!!! Zıt Kitaplar

                                                                                                 Fotoğraf: http://500px.com/photo/5940359/“books-are-humanity-in-print-”-by-julia-dávila-lampe

   Kim demiş sevinçten oraya buraya zıpladım. Külliyen yalan. Alt tarafı ilk mim. Ne olmuş yani. (Sakin kalmaya çalışırken öldü.) Sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Önce bi "N'apcam lan ben şimdi?" oldum sonra da "Esra mal mal konuşma normal bi insan napıyosa onu yapıcaksın" dedim. Sonuç olarak soruları cevapladım. Ve beni mimlediği için Kitap Delisi'ne kucak dolusu teşekkürler. :DD

1. Alım Zamanına Göre; Yani kitaplığınızdaki en eski ve en yeni kitap.  
  Lodos Yolcuları en eski kitap sanırsam. Galiba 4. sınıftayken hediye gelmişti. Daha sonra psikopatça Sevim Ak kitapları okumaya başlamıştım.Hala hatırlıyorum o garip tiplerini.  
  Bugün toplu alışveriş yaptığım için aralarından birini seçtim en yeni kitap olarak. Tess Gerritsen-Asla Arkana Bakma.







2. Fiyatına göre;
En pahalısı hangisi bilmiyorum. Gerçekten hiçbir fikrim yok. Ama en ucuz kitabım Kızıl Dosya sanırım. Keşke etiketlerini sökmeseydim :/ 4.75 veya 4.95 Kızıl Dosya. 

3. Anlatıcısına Göre;

  Bunun hakkında cidden bayağı düşündüm. Kim ne cevap vermiş diye bakarken ya Tatlı Bela'yı ya da Umutsuz'u gördüm. Tatlı Bela'yı o kadar çok övdüler ki kitaptan soğudum elim gitmedi bir türlü. Umutsuz'a da bir türlü sıra gelmedi. Ne zaman okuduğumu hatırlamadığım bu seriyi seçtim bende. İlk kitabın ve karakterlerin çoğunluğunu hala hatırlıyorum. Geleceği gören üçüncü kitap, Emiliy anlatıyor. Ölülerle konuşan da dördüncü kitap ve Ken anlatıyor.







4. Kapağına Göre Zıt Kitaplar;

  Vee karşınızda yine Melez Sözleşmeleri'nden bir kitap. Serinin tüm kapakları çok güzel. Hele Apollyon yok mu Apollyon ona bitiyorum. Ama Avcı'ya daha çok bitiyorum. Serinin en en en en güzel kapağı şüphesiz.

  En kötüsüne gelirsek de Bataklıkta Gece Yarısı. Kapağında vücut olan kapakları sevemiycem galiba. (Kış Güneşi hariç) Postu yazarken bir an güzel gözüktü gözüme, Acaba Buz Öpücüğü mü yazsam dedim gittim bir daha baktım kapağına. Yok, yok cidden kötü. Böyle kenarları hardal sarısı, kapaktaki kadın kızıl, yukarda yeşil yeşil ağaçlar var. Buz Öpücük bundan iyi dedim, bunu koydum.

 5.Uyruğuna Göre Zıt Kitaplar;
  
Burada bir yerli bir de yabancı kitap seçiyoruz. Yerli olarak Ayfer Kafkas'tan Esrarname'yi seçtim. Okulda zorla dayatılan kitaplardan biriydi ve cidden çok sevmiştim. İlginç bir konusu ve devamlı "ne olucak şimdi" diye düşündürten bir kitaptı. İkinci kitabı da varmış. Bulamadım kitapçıda, internetten sipariş edecektim unuttum sepete atmayı, kaynadı arada. Dili fazla ağır değil ama içinde bol bol lisanlardan söz edip yabancı kelimeler barındıran bir kitaptı. Bu arda kapağı çok korkunç.
 Yabancı kitap olarak da Düşüş'ü seçiyorum. 

6. Kalınlığına Göre Zıt Kitaplar:

  Taa orta okul birde dayatılan kitaplardan Bilimsel Gaflar. Ne kadarını okudum bilmiyorum ama gram bir şey hatırladığım yok. 93 sayfacık koca koca yazılı bir kitap işte.
   Şafak Vakti ise 582 sayfa. Alacakaranlık ilk serimdi. Ondan daha kalın kitabım oldu mu bilmiyorum. Belki takas etmişimdir. Yok ya kıyamam herhalde o kitabı vermeye. En kalın kitabım Şafak Vakti.

7. Hikayesine Göre Zıt Olan Kitaplar;
   Gerçek hikaye olarak bayıla bayıla okuduğum Şebnem Burcuoğlu'nun Kocan Kadar Konuş'u seçiyorum. 
   Kurgu olarak ise, pek orjinal bir konusu olmasa bile çok farklı işlenen ve gerçekten 40 yıl düşünsem aklıma gelmez dediğim Atherton-Kudret Evi'ni seçiyorum.

 8.Türüne Göre Zıt Kitaplar;
Burada da bir fantastik bir de romantik kitap seçiyoruz.
 Fantastik seçmek benim için cidden zordu çünkü kitaplığımın neredeyse tamamı fantastik. Sonuç olarak kapağına aşık olduğum, farklı bir mitolojiye ait Grisha serisinin ilk kitabı Gölge ve Kemiği seçtim.
  Romantik olarak da beni Julia Quinn ile tanıştıran Son Söz Aşkın'ı seçiyorum.

9. Moduna Göre Zıt Kitaplar
 Burada da bizi hüzünlendiren ve güldüren kitapları seçiyoruz.
  Beni güldüren, hatta yerlere yatıp gülme krizine girmeme sebep olan PuCCa serisi'ni seçiyorum. Hazır seriden bahsetmişken bunu söylemeden geçemiycem; Ceri senden nefret ediyorum, bırak PuCCa'yı o daha iyilerine layık. Hıh. Pislik, gıcık. Bu herife bir post küfür yağdırabilirim. Ankarılı'ya da. Ama yine de ortalığı kırıp geçiriyor PuCCa.
  Beni hüzünlendiren kitap ise Yüz Bin Krallık. Eğer yazar sonunu değiştirmeseydi paralardım onu. Nasıl yapıcağım hakkında bir fikrim yok ama yapardım. Veya Pretty Little Liars'ta ki gibi taciz edip hayatını zindana çevirirdim. Ama öyle bir şey yapmadım çünkü sonu istediğim gibi bitti.  
  

    ****

  Vuv. İlk mimmin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Mim için Kitap Delisi'ne tekrardan teşekkür ederim :D Bende DeepTone'u ve Çiğdem Akkaya'yı mimliyorum, bir de katılmak isteyen kim varsa :DDD